![]()
Nurşen Albayrak
nur.albayrak@hotmail.com
TOPLUMSAL VE BİREYSEL OLARAK TÜKENMİŞLİK SENDROMU
23/08/2016 Merhabalar efendim, Sanki gittikçe daralan
bir çemberin içinde nefes almamız bile zorlaşarak yaşamak zorunda
bırakılıyoruz, tükeniyoruz. 70 li yıllarda
meydanlarda “Biz devrimciler, bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve bizi yok
etmek isteyen faşizme karşı sayımızın azlığına düşmanın çokluğuna bakmadan,
yılmadan usanmadan savaşacağımıza devrimci şerefimiz üzerine ant içeriz”
demiştik. Yaklaşık 40 yıldır içtiğimiz ant için uğraşıp durduk, gün oldu acılar
ağır geldiğinde geçici hafıza kayıpları yaşadık. Aynı yıllarda aşkı ve
özgürlüğü de yakaladık; her türlü ayrımcılığa karşı çıkarak, sen-ben yerine biz
olmayı öğrendik. Yani sonuçta benim
hayatımın özeti “Hep sevdim ve Yeryüzü Cenneti’nin peşinden koştum” oldu. Bizim
nesil cesaretiyle, idealleriyle, mücadele azmiyle, anılıyor. Biz, Köy Enstitüleri ile taçlanan
aydınlanma savaşını, emek ile insanca yaşam mücadelesi ile birleştirmek
isteyenleriz. Sömürüye, irticaya, karşı devrime geçit vermeyenleriz. Bu nesil üst üste
gelen darbelerle öldürüldü, işkence gördü, yok edildi. Ölüme giderken bile dik
duran, umutlu ve özgüvenli, bilinçli ve romantik, bilim felsefe sanatla
yoğrulmuş o güzel insanlar artık çok azaldı. Ah be dostum işte
yaklaşık 45 yıl önce biz devrimci andımızı okurken; karşı devrimcilerin,
cemaatlerin, ırkçıların da tam tersi yollarla yani entrikalarla takiyelerle din
sömürüsüyle iktidarı ele geçirmek için uğraştığını söylemedik mi? Bilim
insanlarımız, aydınlarımız, yazarlarımız, gazetecilerimiz uyarıları nedeniyle
suikasta kurban gitmediler mi? Sonra gelinen nokta bu
işte; emperyalistler, faşistler, şeriatçı işbirlikçiler, teröristler
elbirliğiyle güzelim ülkemizi uçurumun eşiğine getirdiler. Son darbe kalkışması
aslında hepsinin zaferi olacaktı, biz bir avuç dinozor, son anda uyanan
kandırılmış halkımızla birlikte en azından darbelere karşı demokrasiyi
savunduk. Bir zamanlar Yeryüzü Cenneti derken şimdi yaşam savaşı veriyoruz
dostum. Bu toplumsal
tükenmişlik korkusu ne yazık ki gerçek ve elbette bireysel tükenmişlik sendromu
da hepimizi sarıp sarmaladı. Terapilerde negatif
düşüncenin ve umutsuzluğun beyinlerinde kısa devre yaptırdığı takıntılı,
panikli, tükenmiş insanlarla konuşmaktan yoruldum. Çevremdeki öfkeli,
suçlayıcı, yok sayıcı insanlardan sıkıldım. Pozitif enerjiyi arttırma,
rahatlama ve gevşeme yollarını bilmesem ben de tükenmişlik sendromuna
yakalanacağım. İlk okulda okunan
andımız kaldırıldı, eğitimin rotası ortaçağ karanlığına çevrildi, tüm kurumlar
FETÖ ve diğer cemaatler tarafından
kuşatıldı, kadınların yok edilmesi devreye sokuldu, çocuklar ve hayvanlar sapıklar tarafından tecavüz ve
işkence gördü…Saymakla bitmez bir yozlaşma yaşadık, tüm değerlerimiz yerini
ilkelliğe, ahlaksızlığa, çıkarcılığa, acımasızlığa bıraktı. Şimdi bu çemberden
çıkma zamanı dostum, yoksa yok oluruz! Toplumsal tükenmişliğe
karşı “Tam Bağımsız ve gerçekten Demokratik Türkiye” diyen herkes birleşmek,
uzlaşmak, sakin ve akılcı olmak zorundayız. Amacımız şimdi “İnadına barış inadına yaşamak” olmalı. Bireysel tükenmişliğe
karşı ise “Önce sevin” diyoruz. Sevdiklerimizi dinlemek, geçmişteki hatalara
takılıp kalmaktan ve suçlamaktan kurtulmak, ”Sil baştan” diyerek sevip saymak
zorundayız. Amacımız şimdi negatif düşünceden sıyrılıp yaşadığımız güzellikleri
anımsamak ve pozitif düşünceyi başarmak olmalı. Sonuç olarak; biz
elbette hem toplumsal hem bireysel tükenmişlikten kurtulacağız, beklenmedik
gelişmelere karşı duracak gücümüz olduğunu kaç kez kanıtladık değil mi? Pes etmek yok dostum. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK-KENDİMİZİ TOPARLAMA GÜCÜ - 21/01/2020 |
Sağlıklı olmak en güzel şey, bedensel ve ruhsal olarak iyiysek mutluyuzdur. |
KENDİMİZİ İYİ HİSSETME YOLLARI - 03/01/2020 |
Merhabalar efendim, |
AHDE VEFA NE DEMEKTİR? - 14/11/2019 |
Hayatımızdaki önemli dönemeçlerde, zorlandığımız bireysel ya da toplumsal sorunlarımızda elimizden tutan kişileri unutmuyorsak, onların kendilerini iyi hissetmeleri için küçücük güzellikler yapmaya çabalıyorsak, ahde vefalı biriyizdir. |
DÂHİLİK ve ASPERGER SENDROMU - 21/10/2019 |
Çok zeki olmak başa belamıdır? Sorusundan yola çıkarak öncelikle normalden farklı olduklarını yani anormal olarak değerlendirilebilecek özellikleri bulunduğunu hatırlatalım. |
SINIRLARIMIZI BELİRLEMEK-HAYIR DİYEBİLMEK - 11/10/2019 |
Hayatımızı kontrol edebilmek ve diğerlerinin bizi kullanmalarına izin vermemek ya da başkalarını kullanmamak için sorumluluklarımızı iyi belirlememiz gerekir. |
OKULA ALIŞMA SÜRECİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ? - 13/09/2019 |
Bildiğiniz gibi 2 yaş sonrası bebeklik çağını bitirip bağımsızlaşmaya başlayan çocuğumuza yetmediğimizi fark ederiz. 3 yaşında iyice huysuzlaşan inatçı ve asi çocuk, 4 yaşında olumludur. Arkadaş edinmeye sosyalleşmeye hazırdır. |
DOĞA KATİLLERİ DEFOLUN - 28/07/2019 |
Çevrecilerin çığlıkları, tek içme suyumuza zehir karışacak uyarıları henüz tam olarak anlaşılmadı. |
HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLDU - 24/06/2019 |
İstanbul örnek bir aileyle tanıştı, Türkiye geleceğin liderine gönül verdi. Her türlü ayrımcılığa karşı duruşumuz anlamlı oldu, kaybolan güzel değerlerimiz canlandı. |
MARTIN SONU BAHAR - 02/04/2019 |
#martınsonubahar… Sosyal medyada etkileyici bir slogan olarak tutup Çağdaş Yaşam isteğimizi pekiştirince umutlarımızın arttığını biliyorsunuz. Şimdi biraz psikolojik değerlendirmeler yapalım |
![]() |