![]()
Ahmet Mantaş
a_mantas@yahoo.com
SAYGI VE BİAT
21/06/2016 Saygı duymak ve
biat etmek tutumları arasında dağlar kadar fark vardır. Hatta anlam
olarak zıt olmasa da bence birbirine tamamen zıt tutumlardır. Kitlesel
büyüklüğü ne olursa olsun bir emek örgütünün biat kültürüne bağlı olarak
yönetilmesi ve bu kültür içerisinde yaşamsal devamlılığını sürdürmesini dizayn
etmeye çalışması çok sakat bir eğilimdir. Kendi iç
haznelerini biat etmeye zorlamak uçurumun sonuna doğru çıkılan bir yolculuktan
başka bir şey değildir. Emek
örgütlerinde yaşanan en önemli ve tehlikeli bir handikap ise biat kültürü
zorlamasıyla beraber içimize siyaset bulaştı, siyasallaşıyoruz endişesidir. Bu gibi endişeler ve handikaplar sermaye ve iktidarın
fetişleşmesine yol açar. Sermaye yıllarca
bu handikapları kullanarak sınıftan yana emek örgütlerini işlevsizleştirmiştir. Örgütsel yapının
özgürlükçü ve ilkesel bir konumlaması var ise ayrıca örgüt içi demokrasi
işletilebiliyorsa, saygı duymaktan bahsedebiliriz. Dominant bir
emek örgütü yaratmak istiyorsak kendi içimizdeki baskılamayı ve biatçılığı önce
ortadan kaldırmalıyız. Emekçilerin
sınıfsal çıkarlarını daha kolektif savunacaksak daha siyasal ve ideolojik bir
sınıf kavgasına yönelmeliyiz. Seküler ortamın daraldığı, aydınlanmacılığın üzerine
yapılan bunca gerici saldırı varken örgütü sadece biat kültürüyle eşdeğer
kullanarak yönetmeye çalışmak emek kavgasından kaçmaktan ibarettir. Bu yüzden
sınıftan, emekten yana ve örgütsel kaygılar taşıyan, büyük bir örgüt içi
dominantlara da saygı duymalısınız. Özellikle
sendika gibi emek örgütlerin iç yapısal özellikleri bakımından sözde sınıf
çıkarları gibi yanıltıcı bir yöntemle net olmayan bir tarzı dayatmak ve biatçı
bir yaklaşımla kabulleniş yönetimsel korku baskılamasından başka bir şey
değildir. Merkezi yönetim
kaygılarından dolayı tam da sermaye ve iktidarın fetişleşmesine yol açanlar
örgütün düğümleşmesini sağlayarak biatçılık yöntemiyle bu düğümü, kördüğüme
dönüştürecektir. Örgütte geriye
dönüşü sağlayarak ve biat ettirerek değil, örgüte nefes aldırarak rahatlatmalı. Örgütselleşmeyi daha güçlü bir dominant
kadroyla, daha sınıfsal, daha ideolojik bir hat üzerinden örmeli ve özgürlükçü
olmalı… Emek
örgütlerinde bunu yapabilecek, çapı derin ve bir Carlos kıvraklığında kadrolar,
örgütsel saygı içerisinde yaşıyorlar. Bu yüzden saygı
duymalısınız… Kavgamız
gericiliğe karşı, faşizme karşı, Aydınlanmacı bir kavga. Bu yüzden
biatçılığa karşı Boyun Eğmiyoruz… Bu yüzden saygı duyulmalı… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
EĞİTİMDE VİZYONSUZLUK - 08/11/2018 |
Eğitim camiasının umutla, merakla beklediği ‘’Eğitimde 2023’’ vizyon belgesi açıklandı. |
EĞİTİMDE MUCİZE YARATMAK - 08/10/2018 |
Eğitimde kaş yapalım derken, göz çıkarmayı ne kadar çok seviyoruz… |
SENDİKAL BEYZADELERİ - 06/06/2016 |
Sendikal yapılara şöyle bir rakursi yapalım, betimlemeleri kaygısal |
SENDİKA // SENDİKA - 23/05/2016 |
Piyasacı sermayenin ağır saldırıları altında hak gasplarının hemen hemen her gün yaşandığı bir dönemdeyiz. |
PARÇALARI BİRLEŞTİRİN - 16/05/2016 |
29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiş fakat halifelik makamı henüz kaldırılmamıştır. |
1 MAYIS’TA ALANLARA - 25/04/2016 |
Örgütlenme modellerine baktığımızda, emek eksenine bağlı olarak sınıf temeline dayalı bir örgütlenmenin varlığından yola çıkarak, emekçileri örgütleyebildiğimizi söyleyemeyiz… |
AHLAK ÇOCUKLARI KORUSUN - 13/04/2016 |
Toplumsal ilişkiler deformasyona uğrayınca iç yapıları nedeniyle tüm kötülükleri birer irin gibi dışa vurmaktadır. |
GERİCİLİĞE KARŞI BEN DE VARIM - 25/03/2016 |
Toplumsal kaygılarımız, günlük yaşamımızın fiili işgaline dayalı olarak gericiliğin bir |
YA BAŞKANLIK YA KAOS - 14/03/2016 |
Mermi manyağına dönüştürüldük, toplum olarak hep beraber resmen “Rus Ruleti” oynuyoruz… |
![]() |