![]()
Ahmet Mantaş
a_mantas@yahoo.com
YOKSUL ÖĞRETMENLER
03/12/2015
Mucizelere
endekslenmiş rastlantısal bir başarıyı sonuç olarak elde etmek, eğitimin hazin
sonumu hızlandıracaktır. Öğretmenler ve
eğitim çalışanları yoksullaştıkça, eğitimde başarı idealizmin yolunu
gözleyerek, tesadüflere kendini hazırlar.. Çünkü idealizm
öğretmenler için sadece fark yarattıkları model yönüyle, mesleki hayatları
boyunca ortaya koydukları gerçekliktir. Öğretmenlerin
sürekli dörtnala koşmasını isteyenler, eğitim ve öğretimle ilgisini pek
kuramadığım proje saplantılı yönetimsel anlayışlardır. Moral ve
motivasyon öğretmenin içgüdüsel verimliliğine etki eden ve üretkenliğini
artıran en önemli sebeplerden birisidir. Yoksul, bir
öğretmen ordusuyla, kaliteli ve değerli bir eğitim yaratmak mümkün mü? Yoksul
öğretmenlerden verimli bir üretkenlik elde edilemez, sağlıklı bir eğitim
sonucuna ulaşılamaz ve hedeflenen amaçlara erişilemez. Özellikle tepetaklak
olmuş bir eğitim sisteminden bunu istemek, öğretmenlerden şapkadan ütopik bir
tavşan çıkarmasını beklemek gibidir. Mucizeyi yaratan
şey ise ancak öğretmenin kendi iç dünyasında beslediği idealist umutların
aydınlanmacı yönüyle ortaya koyduğu çabalardır… Eğitim dünyasında
fark yaratan öğretmenlerin ortaya çıkardığı nadir başarı örnekleri bu çabaların
ürünüdür. Cumhuriyet
döneminde illere atanan öğretmenleri tren garlarında valiler karşılarken,
Milletvekili maaşlarının öğretmen maaşlarının altında olduğu dönemlerdi… Son 10 yıldır
öğretmen maaşlarındaki alım gücünün hızla düşmesi, öğretmenleri yoksulluk
sınırının altında bir ücrete mahkûm etmiştir. AKP
iktidarlarının Türkiye’sin de öğretmenler yoksullaşmıştır. Türkiye’de eğitim
alanında çalışanların, OECD ülkelerindeki eğitim çalışanlarına göre çok fazla
çalışmalarına rağmen çok daha düşük oranda bir ücret almaktadırlar. Demokratik ve
bilimsel bir eğitim sistemi ve programı olmamasına rağmen, eğitimde başarılı
gösterilen örnekler öğretmenlerin kendi çabalarıyla yarattığı mucizelerdir. Geçim sıkıntısı
yüzünden emekli olmayı göze alamayan öğretmenler nesnel koşulların zorluğunu
ekonomik olarak her daim yaşamaktadırlar… Yaşadığı zorluğu
mesleki becerilerine ve verimliliğine yansıtmayan meslek grubu var mıdır? Özellikle günümüz
Türkiye’sinde eğitim politikalarının ve kadrolaşmalarının suyunu çıkaran AKP
hükümetleri yandaş sendika ile birlikte bir yandan eğitimi gerileştirirken,
diğer taraftan öğretmenlerin haklarını budayarak yoksullaşmasını da
sağlamıştır. Her fırsatta
öğretmeni dekor amaçlı vitrinlere koyan siyasiler öğretmenler ile ilgili
verilen kanun tekliflerine, attıkları nutuklar kadar duyarlı olamamışlardır… Eğitim
emekçilerinin ek gösterge, vergi dilimi, maaş zamları ve ek ders ücretlerinin
arttırılması gibi istekleri, yoksulluktan kurtulma çabalarına yönelik
talepleridir… Özellikle 657 DMK’yı ve iş güvencesini tartışmaya açmak 1 Milyona
yakın eğitim emekçilerinin bu taleplerini görmezden gelmektir. 1 milyon
yoksulun öfkesine rüzgar ekmektir.. “Rüzgâr eken,
fırtına biçer”
Eğitim emekçilerinin bu yoksulluk mücadelesinde bir samimiyet sınavı
yaşanacaktır. Eğitim İş kolunda
örgütlü sendikaların samimiyeti bu mücadele ile ortaya çıkacaktır. Bu da eğitim
emekçilerine üyesi bulunduğu sendikaların samimiyetini sorgulama fırsatı
verecektir. Yoksulluk kader
değildir.. Bu ülkeyi emperyalizme ve uluslararası sermayeye angaje edenlere karşı, her fırsatta angajman kurallarından dem vurarak kabadayılık taslayanlara karşı, edebiyattan, sanattan ve gazetecilere akreditasyon uygulayıp cezaevlerine koyanlara karşı, eğitim emekçilerini sömürerek yoksullaştıranlara karşı ortak mücadele ederek kazanabiliriz…
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
EĞİTİMDE VİZYONSUZLUK - 08/11/2018 |
Eğitim camiasının umutla, merakla beklediği ‘’Eğitimde 2023’’ vizyon belgesi açıklandı. |
EĞİTİMDE MUCİZE YARATMAK - 08/10/2018 |
Eğitimde kaş yapalım derken, göz çıkarmayı ne kadar çok seviyoruz… |
SAYGI VE BİAT - 21/06/2016 |
Saygı duymak ve biat etmek tutumları |
SENDİKAL BEYZADELERİ - 06/06/2016 |
Sendikal yapılara şöyle bir rakursi yapalım, betimlemeleri kaygısal |
SENDİKA // SENDİKA - 23/05/2016 |
Piyasacı sermayenin ağır saldırıları altında hak gasplarının hemen hemen her gün yaşandığı bir dönemdeyiz. |
PARÇALARI BİRLEŞTİRİN - 16/05/2016 |
29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiş fakat halifelik makamı henüz kaldırılmamıştır. |
1 MAYIS’TA ALANLARA - 25/04/2016 |
Örgütlenme modellerine baktığımızda, emek eksenine bağlı olarak sınıf temeline dayalı bir örgütlenmenin varlığından yola çıkarak, emekçileri örgütleyebildiğimizi söyleyemeyiz… |
AHLAK ÇOCUKLARI KORUSUN - 13/04/2016 |
Toplumsal ilişkiler deformasyona uğrayınca iç yapıları nedeniyle tüm kötülükleri birer irin gibi dışa vurmaktadır. |
GERİCİLİĞE KARŞI BEN DE VARIM - 25/03/2016 |
Toplumsal kaygılarımız, günlük yaşamımızın fiili işgaline dayalı olarak gericiliğin bir |
![]() |