![]()
Deli Ziya
hepsicanakkale@hotmail.com
SEN KİMİN EVLÂDISIN?
07/08/2019
Merhabalar Çanakkale’nin ‘akıllı’ insanları, selamünaleyküm ey kahve milleti. Nasılsınız? Keyfiniz iyi mi? Sıcak, çok sıcak demi hava? O kadar yani… He bi de Erol çift okeyle dönerken Asım bitivermiş… Günün muhabbeti bu… Eyvallah ne diyeyim.. *** Benim derdim daha büyük… Vallahi de billahi de Recep abinin gönderdiği viskiyi içtim de bitti diye üzülmüyorum. O ayrı konu, bu ayrı konu… Kirazlı’da ağaç katliamına çok ama çok üzülüyorum. Lakin elimden bir şey gelmiyor. ‘Lan Deli sen anlarsın. bu işler derin işler’ diyorlar bana… Ben de ‘yedim’ yani hemen ürktüm.. Sen öyle san eyyyy iktidarın yalakası, Bülo’nun sözcüleri… Asıl ben ‘derin hem de çok derin’ mevzularla uğraşıyorum… Kimse duymasın ama yakında çok yakında kamuoyuna o kişileri deşifre edeceğim… *** Neyse efendim… Biz gelelim konumuza… Dün akşam emekli bekçi Mürteza beni aradı ve ‘aynı yerde buluşalım’ dedi. “Mürteza abi aynı yer neresi?” diyemeden telefonu kapadı. Aradım tekrar bekçi Mürteza abiyi… “Abi nereye geleyim?” “ Benim rezidansa çabuk gel. Gelirken havyar, beyaz şarap ve puro al” dedi ve telefonu yine kapadı. Bişey anladımsa Deli Ziya değil Kabataş yalancısı Bülent olayım. “Bi daha arasam küfredecek emekli Bekçi Mürteza” diye düşünürken o beni aradı… “Lan Deli ebenin nikahına gel. Nereye gelcen mekana gel” Desene be abi… “ Ağaçların kesilmesiyle yapılan tahta masamın çekmecesinden anahtarımı alıp, yine ağaçların kesilmesiyle üretilen sandalyemi kapı dayanağı yaparak kendimi dışarı atıp bizim mekan köprü altına gidecektim ki; ağaçların kesilmesiyle yapılan kapı da yine ağaçların kesilmesiyle yapılan bir kağıt gördüm… “Elektrik faturası” Bozmadım moralimi yine de… Sadece ufak bir küfür ettim kayıp kaçak bedeline… Köprü altına farklı yolu kullanarak gittim çünkü öyle anlaştık emekli bekçi Mürteza ile… Aman kimse duymasın. Köprü altındayım… Üç kez ışık yandı söndü… Anladım ki emekli bekçi Mürteza bana ‘sinyal’ verdi sigarasını yaktığı çakmağı ile … Gittim yanına oturdum… Yok vallahi nerde anacım o bolluk… Ne sardalyası, ne rakısı… Biraz leblebi, bi şişe şarap, sarma sigara o kadar… Emekli Bekçi Mürteza “Lan Deli Ziya geçen yazdığın ‘Kirazlı’da ağaçları kesen yavşaktır’ başlıklı yazını okudum çok beğendim” dedi. Bana ‘sinyal’ yapıp şarap ısmarlatacak diye ‘eyvallah abi’ dedim ve ekledim “Memleketin yavşak patronu hala paramızı vermedi ama”… Emekli Bekçi Mürteza güldü ve; “Sen kimin evlâdısın?” diye bir soru sordu. İçimden dedim ki ‘ bunun kafası iyi’ ne demek kimin evladısın?” Sert baktı Mürteza ve yine aynı soruyu sordu… “Sen kimin evlâdısın?” “ Abi benim babam asker emeklisi. Rahmetli oldu. Anam ev hanımı yaşıyor. Ben, sen bilmezsin ama böyle değildim geçmişte. Deli demezlerdi bana sadece Ziya derlerdi” dedim. ‘Olsun evladım’ dedi ve bana bir zarf uzattı Eve gidince zarfı aç ve kağıtta yazılanları oku ve gereğini yap dedi. (Zarf da kesilen ağaçlardan yapılıyor unutmadan söyleyeyim de…” Malkara, Keşan hoppala paşam… *** Şarabı bitirdik leblebi ile, ben müsaade istedim emekli bekçi Mürteza’dan… “Müsaade senin Deli Ziya kardeşim” dedi ve beni yolcu etti. Tabii onun zulada şarabı vardır diye içime de şüphe düşmedi değil ama neyse zarfın içindeki kağıtta yazılan benim için önemli… Eve geldim ev sahibine görünmeden içeri girdim… “Ödeyeceğiz işte kirayı yakında iddiadan tutturacağız nasılsa” Kesilen ağaçlardan yapılan zarfı açtım, kesilen ağaçlardan yapılmış kağıtta yazılanları okumaya başladım… KAZDAĞI “ Aylardan Ağustos. Günlerden Pazartesi Saat on iki Yol yokuş güneş yangın Nefes nefese on bin kişi Tek gölgesi yok ormanın Bütün ağaçları kesilmiş Kimine göre on üç Kimine göre yüz doksan beş bin Kesin olan Canlı canlı derisi yüzülmüş Otu bile kalmamış koca dağın Yaşlısı genci, köylüsü şehirlisi Sağcısı solcusu popçusu topçusu On bin insan yola koyulmuş Burası yeryüzünde bir ülke Yaşayanlar hem fikir Üç denizli dört mevsimli Cennet olduğuna Hem vallahi hem billahi Lâkin Sekizbinsekizyüz kilometre öteden /Yani taş atsan yere gökyüzünden Düşmesi bir saatten fazla süren / Bir uzak ülkeden Bir şirket geliyor bu cennete /Üstelik gavur/ Toprağın derisini yüzüyor alenen Karacalar geyikler Kurtlar kuşlar dilsiz Ağaçlar çaresiz Kesilip yığılıyor cesetleri Ster ster /Ölen belli öldüren belli İşlenen: Uluslararası Cinayet/ Bir yanda ağaçlar Diğer yanda ağaca kıyanlar Ve SEN Bu ülkenin evladı Soluduğun havada Hakkı var her ağacın İçtiğin suda Yedi ceddinin mezarında Hakkı var Ayak bastığın toprağın Ağacın mahşeridir şimdi Ağaçla Ağaca kıyanların Kimin ne dediği teferruat Yüreğine sor Yüreğin söylesin Sen kimin evlâdısın? Kimden yanasın? İmza… Bekçi Mürteza Vatan Bekçiliğinden Emekli Olunmaz… *** Helal olsun sana emekli bekçi Mürteza… Şimdi anladım o soruyu bana niye sorduğunu… Ben de ‘vatan evladıyım’ Mürteza abi… Bi de O’na sorsak mı? Kimin evladıymış… Deli Ziya kulunuzdan delice sevgiler ve saygılar |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ŞİMDİ AVRUPA BİZİ GERÇEKTEN KISKANIR - 23/01/2020 |
Merhabalar canım memleketimin güzel insanları. Soğuk kış günleri ile aranız nasıl? Kardan adam eridi ama soğuk mu soğuk yine memleket. Hele geceleri bir ayaz, bir ayaz, sorma ne zaman gelecek bu yaz… |
HEDEF 2023 - 31/12/2019 |
Güzel memleketimin güzel insanları bir yılı daha geride bıraktık. Ne güzel bir cümle değil mi? |
BAŞKA MEMLEKETTE YAŞAYAMAM - 31/10/2019 |
Merhabalar Çanakkale’nin akıllı ve güzel insanları. Kahvede sabahtan akşama kadar oturup ‘çift okeyle nasıl bitemezsin?’ sorusuyla tartışma yaratan Rıfkı sana da ‘selamünaleyküm’ |
DÜZEN BU… NE OLACAĞIN SENİN BİLECEĞİN İŞ - 26/09/2019 |
En iyi günler, güzel kentimin değerli ve akıllı insanları… Nasılsınız? |
SAYIN BÜLENT TURAN VARKEN… - 20/09/2019 |
Merhabalar güzel şehrimin güzel ve akıllı insanları. Haliniz vaktiniz iyidir inşallah. |
AĞLAYANLARA BAK, GÜLENLERİ ÖĞREN - 06/09/2019 |
Merhabalar güzel şehrimin güzel ve akıllı insanları. Bir Eylül ayını daha sizlerle birlikte yaşamaktan çok ama çok memnunum. |
KİRAZLI’DA AĞAÇLARI KESEN YAVŞAKTIR - 27/07/2019 |
“Alo doktor Kirazlı’da ağaçları kesmişler, siyanürle altın arayacaklar sularımız zehirlenecek. Ben o bölgeye eylem yapanlara katılmaya gidiyorum” |
ELLER DELİYE HASRET, BİZ AKILLIYA - 16/06/2019 |
Gerçi ‘Dünyayı deliler kurtaracak’ diye de bir tez var ama ‘gazete-dergi cenneti’ diye adlandırılan Çanakkale’de aylık dergi çıkarmak bana göre tam bir deli işi. Hal böyle olunca benim de bu dergide yazmam kaçınılmaz oluyor… |
ANLAYAMADIĞIM ŞEYİ NASIL ANLATAYIM - 09/05/2019 |
Merhabalar, Çanakkale’min umut dolu, aydınlık yüzlü insanları… Özlediniz mi beni? Uzun zamandır yoktum çünkü hastaydım. Kimse arayıp sormadı ama olsun alışkınım ben… |
![]() |